Köpeklerimizi;
https://www.facebook.com/groups/235043019997881/
facebook adresimizden görebilir ve takip edebilirsiniz..
DOGO
ARGENTINO
Tarihçe
Dogo, ilk kez 1920 yılında Arjantin'de avcılık görevi
için yetiştilmiş, çok iyi domuz avcısı olan köpek ırkı.Çok zeki, korkusuz,
cesur ve oyuncu bir köpektir. Ailesine çok
bağlıdır. Sürekli sevilmek, öpülmek, kucaklanmak ister. Çocuklarla iyi anlaşır.
Kendisini rahatsız eden yetişkin yabancılara karşı saldırgan olabilir. Başka
köpeklerle ve hayvanlarla pek anlaşamaz. Polis ve askerlere yardımcı olur,
arama-kurtarma, koruma gibi işleri iyi yapar.
Dogo Argentino yeryüzündeki en
yeni köpek ırklarından biridir. Bu köpek Arjantinlilerin ulusal övünç
kaynağıdır ve onunla en az futbol ve tango kadar gurur duyarlar. Birçok köpek
ırkının aksine, Dogo'nun hikayesi "Bu köpek ırkının hikayesi tarihin
derinliklerinde saklıdır..." cümlesiyle başlamaz. Tam tersi, Dogo'nun
tarihi oldukça yenidir ve çok iyi bilinmektedir.
Irkın yaratıcısı Prof. Dr.
Antonio Nores Martines bir genetik uzmanı ve tutku dolu bir avcıydı. 20.yy
başlarında Arjantin'de av düpedüz tehlike demekti, çünkü gerek uçsuz bucaksız
kayalıklar ve çalılıklardan oluşan arazi, gerekse de tehlikeli hayvanlar (puma,
jaguar ve avrupa yaban domuzu) her avı gerçek maceraya
dönüştürüyordu. Dünyadaki hiçbir köpek bu koşullarda avlanamıyor,
denendiklerinde ise kendileri "av" oluyorlardı.
Antonio Martines'in hayali av
içgüdülerine sahip olan, uzun mesafeleri koşabilen, iyi koku alabilen, bir
pumayla teke tek dövüşüp onu alt edebilecek kadar güçlü, dövüş sırasında
alabileceği yaralar yüzünden mücadeleyi bırakmayan ama aynı zamanda ve en
önemlisi de insanlara ve diğer köpeklere karşı gereksiz agresiflikten yoksun
bir köpek cinsi yaratmaktı.
Antonio Martines'in hayalini kurduğu köpeğin özellikleri yeryüzündeki hiçbir köpekte birarada yoktu. İstediğini elde etmek için birçok köpek cinsinin en iyi özelliklerini biraraya getirmesi gerekiyordu. Karşısındaki işin çok uzun, yorucu ve belki de imkansız olduğunu biliyordu, ama başaracak olursa bütün dünyayı hayrete düşürecek bir köpek cinsinin ortaya çıkacağını da çok iyi biliyordu.
Yeni ırkın temeli olarak Perro de Pelea'yı (Kordoba Beyaz Dövüş Köpeği - günümüzde soyu tükenmiştir) aldı. (Bazı kaynaklara göre 30 dişi) Buna tam 9 farklı köpek ırkı ekledi ve uzun yıllar sonunda amacına ulaştı. Kullandığı bütün köpekler safkandı ve çiftleşmeler sonucu doğan yavrular arasından en elitlerini seçiyordu.
Seçilen ırklar da tabii ki dikkatli inceleme sonunda belirleniyordu.
1. Bir puma veya yaban domuzuna yetişmek ve ona saldırmak için hızlı ve cesur köpeklere ihtiyaçları vardı ve Antonio Nores Martines ve kardeşi Avgustin Nores Martines'e göre bu köpek İrlanda Kurt Tazısı'ndan başkası olamazdı.
2. Elde edilen köpeğin büyüklüğünü korumak ve kas yapısını daha da geliştirmek için İspanyol Mastifi kullandıkları bir sonraki cins oldu.
3. Avrupa'daki en popüler av köpeklerinden biri olan Pointer mükemmel koku alma duyusunu verdi.
4. Bulldog'un geniş göğsü, yere sağlam basışı ve gözüpekliği, kardeşlerin yeni cins için seçtikleri diğer özelliklerdi.
5. Boyut olarak biraz küçük olmasına rağmen "Köpeklerin Gladyatörü" Bullterrier cesaret, korkusuzluk, çeviklik özelliklerini verdi.
6. Kafa tasını ve genel olarak bütün iskeleti güçlendirmek ve büyütmek için Danua tercih edilen bir sonraki cins oldu.
7. Dünyanın en güçlü köpek çenelerinden birinin sahibi Dogue de Bordeaux yeni cinsin zaten güçlü olan çenelerini biraz daha geliştirdi.
8. Arjantin pampaslarında avlanmak için kolaylıkla seçilebilen bir renk olan beyaz için Pirenei Dağ Köpeği kullanıldı.
9. En son kullanılan cins olan Boxer yeni cinse sağlam psikoloji ve canlılık verdi.
Artık sonuca ulaşılmıştı. Yeni köpek bütün beklentileri karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda çok üstün birkaç özellik daha sergiliyordu.
Ne yazık ki 1956 yılında Prof. Dr. Antonio Nores Martines trajik bir kaza sonucu hayatını kaybetti ve ortaya çıkan bu yeni köpek ırkının Uluslararası Köpek Federasyonu (FCI) tarafından resmen tanınmasını (1964) göremedi.
Kardeşi Avgustin bu cinsin popüler hale gelmesi için elinden geleni yaptı ve onun sayesinde bu yeni ırk yok olmaktan kurtuldu. Gittiği her yere yanında Dogo Argentino yavrularını götürüyor ve oradaki üst düzey kişilere hediye ediyordu. Daha sonra Arjantin'in Kanada'daki büyükelçisi olarak Kuzey Amerika'ya gittiğinde yine yanında birkaç Dogo götürerek köpeğin orada da tanınmasını sağladı.
Dogo Argentino pek havlayan bir köpek türü değil. Bunun sebeplerinden onun avcı oluşunu ve kendine olan güvenini gösterebiliriz.
Dogo sessiz avcıdır ve sessizce, süratle ve acımasızca saldırır. Aynı zamanda Dogo kendi gücünün farkındadır ve bu nedenle kendini kolay kolay tehdit altında hissetmez, dolayısıyla da agresifleşmez. Köpek kavgalarının çoğunda kavgayı provoke eden, yani başlatan Dogo değildir (hepsini o bitirse bile!) Kısacası, Dogo gereksiz yere havlamaz. Maalesef, gerektiğinde bile havlamayabilir: bahçenize girmeye çalışan hırsızı veya davetsiz misafiri havlayarak uyarmak ve korkutmak, böylece onun uzaklaşmasını sağlamak yerine sessizce bir köşede pusuya yatıp kurbanını bekleyebilir. Sonucu tahmin edebiliyorsunuz herhalde!!! Çok büyük trajediye yol açılabilir. Belki duymuşsunuzdur, bekçi köpekleri için şöyle bir benzetme vardır: "Bir Dobermann koruduğu binaya insanı asla sokmaz, Rottweiler ise içeriye sokar ama dışarıya çıkartmaz." Burada benzetme yapacak olursak Dogo da insanı içeriye alıp orayı kendi av alanına çevirir!
Antonio Martines'in hayalini kurduğu köpeğin özellikleri yeryüzündeki hiçbir köpekte birarada yoktu. İstediğini elde etmek için birçok köpek cinsinin en iyi özelliklerini biraraya getirmesi gerekiyordu. Karşısındaki işin çok uzun, yorucu ve belki de imkansız olduğunu biliyordu, ama başaracak olursa bütün dünyayı hayrete düşürecek bir köpek cinsinin ortaya çıkacağını da çok iyi biliyordu.
Yeni ırkın temeli olarak Perro de Pelea'yı (Kordoba Beyaz Dövüş Köpeği - günümüzde soyu tükenmiştir) aldı. (Bazı kaynaklara göre 30 dişi) Buna tam 9 farklı köpek ırkı ekledi ve uzun yıllar sonunda amacına ulaştı. Kullandığı bütün köpekler safkandı ve çiftleşmeler sonucu doğan yavrular arasından en elitlerini seçiyordu.
Seçilen ırklar da tabii ki dikkatli inceleme sonunda belirleniyordu.
1. Bir puma veya yaban domuzuna yetişmek ve ona saldırmak için hızlı ve cesur köpeklere ihtiyaçları vardı ve Antonio Nores Martines ve kardeşi Avgustin Nores Martines'e göre bu köpek İrlanda Kurt Tazısı'ndan başkası olamazdı.
2. Elde edilen köpeğin büyüklüğünü korumak ve kas yapısını daha da geliştirmek için İspanyol Mastifi kullandıkları bir sonraki cins oldu.
3. Avrupa'daki en popüler av köpeklerinden biri olan Pointer mükemmel koku alma duyusunu verdi.
4. Bulldog'un geniş göğsü, yere sağlam basışı ve gözüpekliği, kardeşlerin yeni cins için seçtikleri diğer özelliklerdi.
5. Boyut olarak biraz küçük olmasına rağmen "Köpeklerin Gladyatörü" Bullterrier cesaret, korkusuzluk, çeviklik özelliklerini verdi.
6. Kafa tasını ve genel olarak bütün iskeleti güçlendirmek ve büyütmek için Danua tercih edilen bir sonraki cins oldu.
7. Dünyanın en güçlü köpek çenelerinden birinin sahibi Dogue de Bordeaux yeni cinsin zaten güçlü olan çenelerini biraz daha geliştirdi.
8. Arjantin pampaslarında avlanmak için kolaylıkla seçilebilen bir renk olan beyaz için Pirenei Dağ Köpeği kullanıldı.
9. En son kullanılan cins olan Boxer yeni cinse sağlam psikoloji ve canlılık verdi.
Artık sonuca ulaşılmıştı. Yeni köpek bütün beklentileri karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda çok üstün birkaç özellik daha sergiliyordu.
Ne yazık ki 1956 yılında Prof. Dr. Antonio Nores Martines trajik bir kaza sonucu hayatını kaybetti ve ortaya çıkan bu yeni köpek ırkının Uluslararası Köpek Federasyonu (FCI) tarafından resmen tanınmasını (1964) göremedi.
Kardeşi Avgustin bu cinsin popüler hale gelmesi için elinden geleni yaptı ve onun sayesinde bu yeni ırk yok olmaktan kurtuldu. Gittiği her yere yanında Dogo Argentino yavrularını götürüyor ve oradaki üst düzey kişilere hediye ediyordu. Daha sonra Arjantin'in Kanada'daki büyükelçisi olarak Kuzey Amerika'ya gittiğinde yine yanında birkaç Dogo götürerek köpeğin orada da tanınmasını sağladı.
Dogo Argentino pek havlayan bir köpek türü değil. Bunun sebeplerinden onun avcı oluşunu ve kendine olan güvenini gösterebiliriz.
Dogo sessiz avcıdır ve sessizce, süratle ve acımasızca saldırır. Aynı zamanda Dogo kendi gücünün farkındadır ve bu nedenle kendini kolay kolay tehdit altında hissetmez, dolayısıyla da agresifleşmez. Köpek kavgalarının çoğunda kavgayı provoke eden, yani başlatan Dogo değildir (hepsini o bitirse bile!) Kısacası, Dogo gereksiz yere havlamaz. Maalesef, gerektiğinde bile havlamayabilir: bahçenize girmeye çalışan hırsızı veya davetsiz misafiri havlayarak uyarmak ve korkutmak, böylece onun uzaklaşmasını sağlamak yerine sessizce bir köşede pusuya yatıp kurbanını bekleyebilir. Sonucu tahmin edebiliyorsunuz herhalde!!! Çok büyük trajediye yol açılabilir. Belki duymuşsunuzdur, bekçi köpekleri için şöyle bir benzetme vardır: "Bir Dobermann koruduğu binaya insanı asla sokmaz, Rottweiler ise içeriye sokar ama dışarıya çıkartmaz." Burada benzetme yapacak olursak Dogo da insanı içeriye alıp orayı kendi av alanına çevirir!
IRK ÖZELLİKLERİ
Kafatası
Masif ve yuvarlak.Kafanın yuvarlak şekli,çeşitli farklı kaslar tarafından oluşturulmaktadır.
Burun
Kafatası ile aynı uzunluktadır.Kafa şekli yandan bakıldığında güçlü kaslar tarafından oluşturulmuş yuvarlak bir yapıya sahiptir.Burun ucuna doğru hafifçe yukarı doğru bir kavis vardır.Diğer bir deyişle dogo argentino köpek kafası benzeri kafave av köpeği burnu benzeri bir kafa yapısına sahiptir.
Gözler
Koyu veya badem renklidir.Ağır gözkapakları vardır.Göz etrafındaki pigmentasyon siyah veya renksizdir.Gözler arası mesafe düzgün olmalıdır ve köpeğe canlı,zeki aynı zamanda sert bir bakış kazandırmalıdır.
Çene
Çene düzgün orantılı ve geniş dişlerle güçlü olmalıdır.Önemli bir özellik bütün dişlerin birbirine benzemesi ve düzgün bir dizilim göstermesidir.Köpekte her iki çenede de diş kaybı veya benzeri bir defekt bulunmamalıdır.Önemli bir özellik de 4 adet köpek dişinin belirgin dercede büyük ve av yaparken mükemmel bir şekilde üstüste kapanmasıdır.
Burun
Siyah ve burun ucuna doğru yukarıya kavislenmelidir.Burun delikleri geniş olmalıdır.
Kulak
Kafatasının tepesine yerleşik olmalı ve tamamen düşük veya yarı-kalkık olmalıdır.Kulak şekli üçgen olmalıdır.
Dudaklar
Dudaklar kuru olmalı ve sarkık olmamalıdır.Dudak kenarları siyah pigmente olmalıdır.Kafatasının arkasındaki yumru belirgin olmamalıdır.Güçlü kaslar ve tendonlar sebebi ile bu yumru görünmemelidir.
Boyun
Güçlü ve kavisli olmalı fakat kesinlikle zarif olmalıdır.Boyundaki deri kalın ve bulldog ve mastiflerdeki gibi buruşuk olmalıdır,bull terrierlerdeki gibi gergin ve düz olmamalıdır.
Belkemiği
Ön tarafta yüksek olmalı,arakaya doğru alçalmalı,ve kalçalarda hafifçe kavislenmelidir.
Ön Bacaklar
Düz ve kalın olmalıdır,kısa ve sıkı parmaklara sahip olmalıdır.
Bel
Ciddi derecede kaslıdır.
Arka Bacaklar
Ciddi derecede kaslı ve köşelidir.Ayaklar sıkı olmalıdır ve kurt tırnağı olmamalıdır.
Kuyruk
Kalın ve uzun olmalıdır.Doğal halinde aşağı sarkıktır.Aksiyon anında kuyruk yukarı kalkar ve devamlı sağa sola salınım yapar.
Ağırlık: 40-50 kilo
Boy: 60-68 cm
Masif ve yuvarlak.Kafanın yuvarlak şekli,çeşitli farklı kaslar tarafından oluşturulmaktadır.
Burun
Kafatası ile aynı uzunluktadır.Kafa şekli yandan bakıldığında güçlü kaslar tarafından oluşturulmuş yuvarlak bir yapıya sahiptir.Burun ucuna doğru hafifçe yukarı doğru bir kavis vardır.Diğer bir deyişle dogo argentino köpek kafası benzeri kafave av köpeği burnu benzeri bir kafa yapısına sahiptir.
Gözler
Koyu veya badem renklidir.Ağır gözkapakları vardır.Göz etrafındaki pigmentasyon siyah veya renksizdir.Gözler arası mesafe düzgün olmalıdır ve köpeğe canlı,zeki aynı zamanda sert bir bakış kazandırmalıdır.
Çene
Çene düzgün orantılı ve geniş dişlerle güçlü olmalıdır.Önemli bir özellik bütün dişlerin birbirine benzemesi ve düzgün bir dizilim göstermesidir.Köpekte her iki çenede de diş kaybı veya benzeri bir defekt bulunmamalıdır.Önemli bir özellik de 4 adet köpek dişinin belirgin dercede büyük ve av yaparken mükemmel bir şekilde üstüste kapanmasıdır.
Burun
Siyah ve burun ucuna doğru yukarıya kavislenmelidir.Burun delikleri geniş olmalıdır.
Kulak
Kafatasının tepesine yerleşik olmalı ve tamamen düşük veya yarı-kalkık olmalıdır.Kulak şekli üçgen olmalıdır.
Dudaklar
Dudaklar kuru olmalı ve sarkık olmamalıdır.Dudak kenarları siyah pigmente olmalıdır.Kafatasının arkasındaki yumru belirgin olmamalıdır.Güçlü kaslar ve tendonlar sebebi ile bu yumru görünmemelidir.
Boyun
Güçlü ve kavisli olmalı fakat kesinlikle zarif olmalıdır.Boyundaki deri kalın ve bulldog ve mastiflerdeki gibi buruşuk olmalıdır,bull terrierlerdeki gibi gergin ve düz olmamalıdır.
Belkemiği
Ön tarafta yüksek olmalı,arakaya doğru alçalmalı,ve kalçalarda hafifçe kavislenmelidir.
Ön Bacaklar
Düz ve kalın olmalıdır,kısa ve sıkı parmaklara sahip olmalıdır.
Bel
Ciddi derecede kaslıdır.
Arka Bacaklar
Ciddi derecede kaslı ve köşelidir.Ayaklar sıkı olmalıdır ve kurt tırnağı olmamalıdır.
Kuyruk
Kalın ve uzun olmalıdır.Doğal halinde aşağı sarkıktır.Aksiyon anında kuyruk yukarı kalkar ve devamlı sağa sola salınım yapar.
Ağırlık: 40-50 kilo
Boy: 60-68 cm
Tüyler: Dogoların düz kısa sade bir yapıda olan
tüylerinin ortalama uzunluğu 1.5 ila 2 cmdir. Farklı iklimlere göre çeşitli
yoğunlukta ve kalınlıkta olabilir. Tropkial iklimlerde derisi seyrek ve
incedir. Soğuk iklimlerde ise derisi biraz daha kaln ve yoğun olabilmektedir.
Rengi: Postu tamamen beyazdır. Yama sadece kafasının %de 10 (undan daha fazlasını kaplamayacak şekilde gözlerden birinin etrafında siyah veya koyu renkte tek bir parça seklinde olabilir. Irk yarışmalarında eşit statüde olan İki Dogodan hakem genelde yaması olmayanı tercih etme eğilimindedir
Boyutu : Standart bu Dogo'da omuz yüksekliği erkeklerde 62 ile 68 cm arasında iken. dişilerde bu 60 ila 65 cm arasındadır. Vücut ağırlığı ise kopeğin boyutları ile orantılı olmalıdır.
Yürüşü / Hareketi: Çevik ve sağlam; herhangi bir şeye ilgi gösterirken duruşunda belirgin bir değişiklik dik bir konuma geçme ve refleksleriyle çok hızlı tepki verme bu ırk için genel bir durumdur. Sakin yürüyüşü geniş adımlarla koşması, ön ayaklarını iyi bir şeklide kaldırması ve güçlü arka ayaklarıyla kendini ileriye doğru itme Koşma sırasında tüm gücünü sergileyerek tüm enerjisini gösterir Dört bacağı da basit birbirlerine paralel adımlar atar. Yavaş yavaş sallanarak yürümesi olağan karşılanmaz ve ciddi bir hata olarak kabul edilir.
Davranışı ve Huyu : Neşeli, samimi. gösterişsiz, dost canlısı, fazla havlamayan, her zaman gücünün bilincinde bir hayvan. İnatçı tutumuyla da aynı cinsiyetteki. özellikle erkek dogolar arasında yaşadıkları bölge için sürekli bir yarış içinde olurlar Avcı olarak da uyanık, sestiz, cesaretli ve korkusuzdurlar,
Önemli Orantılar ; FCI tarafından Standart bir Dogo'nun orantıları su şekilde tanımlanmıştır .Mezaforik bir hayvan olarak vücudun hiçbir parçası çıkıntılık yapmaz ve uyumlu ve dengeli bir vücut yapısı vardır. Omuz başı yüksekliği sağrı yüksekliğine eşittır. Göğüs kafesi derinliği omuz başı yüksekliğinin yüzde 50' sine eşittir. Vücudunun uzunluğu omuz başı yüksekliğinden yüzde 10 fazladır.
Hatalar : Aşağıdaki listelenmiş özellikler; Dogo Argentino ırkının doğru ve iyi üretilmediği koşularda ortaya çıkabilen hatalardır. Bu ırk için dikkat edilen hususlar, eksiklikler ve köpeğin yarışmadan diskalifiye olmasına neden olan etkenler FCI tarafından şu şekilde sıralanmıştır
Ciddi Hatalar
Zayıf kemik yapısı ve kas gelişimi (zayıflık)
Az pigmente burun.
Aşırı sarkık dudaklar.
Küçük, zayıf veya çürümüş dişler Eksik diş yapısı
Doğuştan sağlık nedeniyle sonradan çekilmiş ve belgelenmiş dişler hariç)
Aşırı derecede açık renkli gözler, entropryon ,ektropiyori-
Düz kemiği.
Arka ayakların aşırı duruş bozukluğu (dışa veya içe açılanma).
Türüne özgü olmayan yürüyüş ve hareket
Yavru Dogoların aşırı deri pigmentasyonu (beneklenme)
Tutarsız ve değişken huy
Diskalifiye olmasına yol açan nedenler :
Rengi: Postu tamamen beyazdır. Yama sadece kafasının %de 10 (undan daha fazlasını kaplamayacak şekilde gözlerden birinin etrafında siyah veya koyu renkte tek bir parça seklinde olabilir. Irk yarışmalarında eşit statüde olan İki Dogodan hakem genelde yaması olmayanı tercih etme eğilimindedir
Boyutu : Standart bu Dogo'da omuz yüksekliği erkeklerde 62 ile 68 cm arasında iken. dişilerde bu 60 ila 65 cm arasındadır. Vücut ağırlığı ise kopeğin boyutları ile orantılı olmalıdır.
Yürüşü / Hareketi: Çevik ve sağlam; herhangi bir şeye ilgi gösterirken duruşunda belirgin bir değişiklik dik bir konuma geçme ve refleksleriyle çok hızlı tepki verme bu ırk için genel bir durumdur. Sakin yürüyüşü geniş adımlarla koşması, ön ayaklarını iyi bir şeklide kaldırması ve güçlü arka ayaklarıyla kendini ileriye doğru itme Koşma sırasında tüm gücünü sergileyerek tüm enerjisini gösterir Dört bacağı da basit birbirlerine paralel adımlar atar. Yavaş yavaş sallanarak yürümesi olağan karşılanmaz ve ciddi bir hata olarak kabul edilir.
Davranışı ve Huyu : Neşeli, samimi. gösterişsiz, dost canlısı, fazla havlamayan, her zaman gücünün bilincinde bir hayvan. İnatçı tutumuyla da aynı cinsiyetteki. özellikle erkek dogolar arasında yaşadıkları bölge için sürekli bir yarış içinde olurlar Avcı olarak da uyanık, sestiz, cesaretli ve korkusuzdurlar,
Önemli Orantılar ; FCI tarafından Standart bir Dogo'nun orantıları su şekilde tanımlanmıştır .Mezaforik bir hayvan olarak vücudun hiçbir parçası çıkıntılık yapmaz ve uyumlu ve dengeli bir vücut yapısı vardır. Omuz başı yüksekliği sağrı yüksekliğine eşittır. Göğüs kafesi derinliği omuz başı yüksekliğinin yüzde 50' sine eşittir. Vücudunun uzunluğu omuz başı yüksekliğinden yüzde 10 fazladır.
Hatalar : Aşağıdaki listelenmiş özellikler; Dogo Argentino ırkının doğru ve iyi üretilmediği koşularda ortaya çıkabilen hatalardır. Bu ırk için dikkat edilen hususlar, eksiklikler ve köpeğin yarışmadan diskalifiye olmasına neden olan etkenler FCI tarafından şu şekilde sıralanmıştır
Ciddi Hatalar
Zayıf kemik yapısı ve kas gelişimi (zayıflık)
Az pigmente burun.
Aşırı sarkık dudaklar.
Küçük, zayıf veya çürümüş dişler Eksik diş yapısı
Doğuştan sağlık nedeniyle sonradan çekilmiş ve belgelenmiş dişler hariç)
Aşırı derecede açık renkli gözler, entropryon ,ektropiyori-
Düz kemiği.
Arka ayakların aşırı duruş bozukluğu (dışa veya içe açılanma).
Türüne özgü olmayan yürüyüş ve hareket
Yavru Dogoların aşırı deri pigmentasyonu (beneklenme)
Tutarsız ve değişken huy
Diskalifiye olmasına yol açan nedenler :
Düz kaburga
Saldırganlık
Pigmentasyonsuz burun (tamamen ya da tamamına yakın pembe burun) Çenenin belirgin önde veya geride kapanıyor olması
Renkli göz (mavi göz gibi)
Sağırlık
Aşırı uzun tüy
kafa hariç gövdede renkli yada koyu yama
Kafada birden fazla yama olması
Omuz yüksekliğinin min 60 cm altı veya max 68 cm üstü olması
Saldırganlık
Pigmentasyonsuz burun (tamamen ya da tamamına yakın pembe burun) Çenenin belirgin önde veya geride kapanıyor olması
Renkli göz (mavi göz gibi)
Sağırlık
Aşırı uzun tüy
kafa hariç gövdede renkli yada koyu yama
Kafada birden fazla yama olması
Omuz yüksekliğinin min 60 cm altı veya max 68 cm üstü olması
Dogo Argentino Alınırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
yavru kaç aylıkken alınır ?
öncelikle dikkatimi çeken detay birçok köpek sahibi yavrusunu daha 1 aylıkken (hatta daha küçükken) alıyor. arkadaşlar, yavru 2 aylık olmadan annesinden ayrılmamalıdır. bu gelecekte fiziksel olarak gelişiminden tutun, sağlık problemlerinden geçin, karakter olarakta birçok konuda yavrunun bütün hayatını etkileyebilecek bir hatadır. hiçbir bilinçli üretici yavruları 60 günlük olmadan vermez (ısrar isteseniz bile!). bazı kişiler sütten kesilmiş yavruları (45 günlük civarı) verirler fakat 2 ay beklemeniz köpeğinizin sürü işleyişini öğrenmesi ve sosyalleşmesi gibi detaylar açısından önemlidir. 2 ay beklerseniz bişey kaybetmez aksine kazanırsınız... ileride sağlık problemleri muhtemel, fiziksel olarak eksik, bağışıklık sistemi güçsüz, normal davranmayan bir köpeğiniz olmasını ister misiniz ?
köpeğim safkan mı ?
gelelim diğer konuya; köpeğim safkanmı ? yine birçok arkadaşımız köpek alıp daha sonra forumlara konu açarlar "köpeğim safkan mı?" diye. bu soruyu köpeğinizi almadan önce sormanız gerekir. bugün evinize çamaşır makinesi alacak olsanız 2 hafta araştırırsınız ama nedense insanlar ortalama 10 yıl geçirecekleri köpeklerini alırlarken hiç araştırmadan iş yapıyorlar.
safkan anne babadan diskalifiye faulü olan yavrular doğabileceği gibi, dogo ile başka köpeğin kırması olduğu halde dogoya bariz benzeyen köpekler görmek mümkündür. mesela dünya çapında ünlü bir kennelin geçenlerde doğan yavrularının tekinin kuyruğunda siyah bir lekesi vardı. dogonun elde edilmesinde bullterier gibi ırklar kullanıldığından ayrıca rengi çok spesifik olduğundan bu tür faullü yavrular sık görülmektedir. peki bu köpek kırma mı demektir ? tabiki hayır. bir köpeğin kırma olduğu bariz şekilde belli değilse (forumumuzdan vücudunun yarısı siyah veya kulakları ile kafasi kahverengi olan köpekler kırmalara örnek verilebilir) sadece fotoğraflarına bakarak saflığı hakkında yorum yapmak sağlıklı değildir.
Dogomu nereden almalıyım ?
peki durum böyle iken nereden dogo almalıyız ? öncelikle şunu açık şekilde söyleyebilirim eğer imkanınız varsa gidin yurtdışından iyi kennellerden, en kaliteli köpeklerin yavrularından getirin, ülkemiz faydalanmış olur. dogo camiası olarak bu hepimizin sevineceği birşeydir, bundan eminim.
peki yurtiçinde ne yapmalıyız ? ülkemizde secereli üretim yapan belli başlı değerli üreticilerimiz var. yurtiçinde ilk tercihimiz secereli üretim yapan kişiler olmalı, doğrusuda budur. böylece köpeğinizin safkan olduğundan şüpheniz olmaz çünkü belgelidir. zaten az sayıda üretici olduğundan hepsiyle iletişime geçip gerekli bilgileri alabilir ve kararınızı verebilirsiniz.
köpeğinizin resimlerini foruma koyarak "safkan mı?" diye sormanızı gerektirmeyecek, tescilli ve sağlıklı anne-babaların yavrularından alın...
dogo ucuz bir köpek değildir, hatta gerçekten üreticisinden alınan hiçbir ırk ucuz değildir. bununda bir nedeni olsa gerek, çünkü cidden bu insanlar 2 köpek çiftleştirip paranın belini kırmıyorlar. bu iş öyle sanıldığı gibi kolay değil; bilgi, tecrübe, özveri, emek ve maddiyat ister...
belki başlangıçta 300-500 verip internetteki ilanlardan veya mahallenizdeki birinden veya petshoptan yavru almak cazip gelebilir ama uzun vadede durum kesinlikle böyle değildir. iyi bir üreticiden alacağınız yavru size ileride sağlıklı, kişilik problemleri olmayan, fiziksel olarak olması gerektiği gibi olan bir köpek olarak geri döner. mesela iyi üreticiler genetik sağlık problemleri olan veya ırkın karakteristik özelliklerini göstermeyen köpekleri üretim havuzlarından çıkarırlar. buda sizin gelecekte olası sağlık problemi yaşama riskinizi minimuma indirir. gerçekten dogo argentino istiyorsanız bu köpeği istemenizin bir sebebi olmalı. eğer bu köpeği gerçekten istiyorsanız o zaman hem fiziksel hemde karakteristik olarak dogo ırk standartlarına uygun bir yavru almanız gerekir. yok eğer fiziksel ve karakteristik olarak sapmalar sizin için çok fazla önemli değilse o zaman gidin barınaktan bir köpek alın...
bu söylediklerim bütün ırklar için geçerlidir. bugün ülkemizde rottweiler gibi değerli bir ırk kötü şöhrete sahipse veya hem fiziksel hemde karakteristik olarak rottweilerla alakası olmayan, psikolojik problemleri olan köpekler ortalıkta geziyorsa bunun sebebi başta bilinçsiz sahipler daha sonrada merdiven altı dediğimiz üreticiler ve petshoplardır. eğer dogo ırkınında bu hale gelmesini istemiyorsak (ki aslında çoktan geldi) bizler dikkatli olmalı ve merdiven altı üreticilerle petshoplara talepte bulunmamalıyız...
bir köpeğe o kadar para veremem diyenler olacaktır. paranızı biriktirin 3-5 ay hatta 1 sene geç alın ama köpeğinizi iyi yerden alın. buna kesinlikle değer... petshop veya merdiven altı üreticilerden alacağınız yavrunuzu ileride gençlik hastalığından kaybetme veya kalça çıkığı gibi problemleri yaşama riskiniz çok daha fazla olduğu için hem maddi hemde manevi olarak size daha pahalıya patlama olasılığı daha yüksektir. sevgili arkadaşlar köpek beslemek zaten başlı başına masraftır, bu işe kalkışmadan önce heleki dogo gibi bir ırka sahip olmadan önce bunu zaten uzun uzun düşünmüş olmanız gerekir...
son olarak köpeğinizi nereden alıyorsanız alın; en azından köpeğin anne babasını görün, hem fiziksel yapılarını hemde karakterlerini incelemeye çalışın, sağlık problemleri olup olmadığını, kaç yaşında çiftleştirildiklerini, nasıl bakıldıklarını vs araştırın, kısacası bilinçli sahip olun...
Show kalite, pet kalite nedir ? hangisini almalıyım ?
"CİDDİ FAULLER:
Zayıf kemik yapısı ve kas gelişimi (zayıflık)
Az pigmente burun.
Aşırı sarkık dudaklar.
Küçük, zayıf veya çürümüş dişler Eksik diş yapısı
Aşırı derecede açık renkli gözler,
Entropiyon (gözkapağı kenarının içe doğru ters dönmesi)
Ektropiyon (Alt gözkapağı kenarının dışarıya doğru dönmesi)
Fıçı veya düşük tip göğüs.
Düz kaburga yapısı.
Arka ayakların aşırı duruş bozukluğu (dışa veya içe açılanma).
Çok uzun diz yapısı
Türüne özgü olmayan yürüyüş ve hareket
Yavru köpeklerde aşırı deri pigmentasyonu (beneklenme)
Tutarsız ve değişken huy
DİSKALİFİYE FAULLERİ:
Saldırganlık
Pigmentasyonsuz burun (tamamen ya da tamamına yakın pembe burun)
Çenenin belirgin önde veya geride kapanıyor olması
Renkli göz veya birbirinden farklı renkte iki göz olması. (heterochromia)
Sağırlık
Aşırı uzun tüy
kafa hariç gövdede renkli yada koyu pafta
Kafada birden fazla pafta olması
Omuz yüksekliğinin min 60 cm altı veya max 68 cm üstü olmasI
köpekte belirgin bir fiziksel veya davranış anomalisi görülür ise diskalifiye edilir.
Not : Erkek hayvanlar tamamen skrotumun (testis torbası) içine inmiş ve normal görünümlü iki testise sahip olmalıdırlar.
SHOW KALİTE (YARIŞMA VE DAMIZLIK AMAÇLI) ; YUKARIDA Kİ CİDDİ FAULLER VE DİSKALİFİYE FAULLERİNDEN BARINDIRMAYAN KÖPEKLERİN TANIMLANDIRILMASI İÇİN KULLANILIR.
BREED KALİTE (DAMIZLIK AMAÇLI) ; DİSKALİFİYE FAULÜ OLMAYAN FAKAT CİDDİ FAULLERDEN 1 YADA DAHA FAZLASINI BARINDIRAN KÖPEKLERİN TANIMLANMASI İÇİN KULLANILIR.
PET KALİTE (EV KÖPEĞİ) ; DİSKALİFİYE FAULLERİNDEN 1 YADA DAHA FAZLASINI BARINDIRAN KÖPEKERİN TANIMLANDIRILMASI İÇİN KULLANILIR. DAMIZLIK DEĞERİ YOKTUR.
Bu sınıflandırmalar, üreticilerin alıcılarına yavrunun kalitesini belirtmek için kullanılır... "
yukarıda da söylediğim gibi safkan anne-babadan diskalifiye faulü olan yavrular doğabilir. bu onların safkan olmadığını göstermez. yarışmalara vs katılmayacaksanız, dogonuzu avda kullacaksanız veya bana dost olsun yeterli düşündesindeyseniz bu yavrulardan almanız faydanıza olabilir*. fiyatıda çok daha uygun olacaktır. yalnız bir hatırlatma; diskalifiye faulü olan köpeklerden ileride yavru almamalısınız. eğer köpeğinizi damızlık olarak kullanacaksanız veya yarışmalara katılmak gibi bir amacınız varsa, amacınıza uygun yavru almalı ve ona göre yetiştirmelisiniz...
* "yarışmalara vs katılmayacaksanız, dogonuzu avda kullacaksanız veya bana dost olsun yeterli düşündesindeyseniz bu yavrulardan almanız faydanıza olabilir. " diyorsunuz, peki o zaman merdiven altından dogo alalım, aynı şey değil midir ?
hayır değildir. yukarıda detaylı olarak bahsettiğim gibi, merdiven altı üreticiden alacağınız yavruda sağlık, davranış vb birçok sorunla karşılaşabilirsiniz. ayrıca yavrunun dogo olduğunu da kimse size ispatlayamaz.
www.vonlegal.com
öncelikle dikkatimi çeken detay birçok köpek sahibi yavrusunu daha 1 aylıkken (hatta daha küçükken) alıyor. arkadaşlar, yavru 2 aylık olmadan annesinden ayrılmamalıdır. bu gelecekte fiziksel olarak gelişiminden tutun, sağlık problemlerinden geçin, karakter olarakta birçok konuda yavrunun bütün hayatını etkileyebilecek bir hatadır. hiçbir bilinçli üretici yavruları 60 günlük olmadan vermez (ısrar isteseniz bile!). bazı kişiler sütten kesilmiş yavruları (45 günlük civarı) verirler fakat 2 ay beklemeniz köpeğinizin sürü işleyişini öğrenmesi ve sosyalleşmesi gibi detaylar açısından önemlidir. 2 ay beklerseniz bişey kaybetmez aksine kazanırsınız... ileride sağlık problemleri muhtemel, fiziksel olarak eksik, bağışıklık sistemi güçsüz, normal davranmayan bir köpeğiniz olmasını ister misiniz ?
köpeğim safkan mı ?
gelelim diğer konuya; köpeğim safkanmı ? yine birçok arkadaşımız köpek alıp daha sonra forumlara konu açarlar "köpeğim safkan mı?" diye. bu soruyu köpeğinizi almadan önce sormanız gerekir. bugün evinize çamaşır makinesi alacak olsanız 2 hafta araştırırsınız ama nedense insanlar ortalama 10 yıl geçirecekleri köpeklerini alırlarken hiç araştırmadan iş yapıyorlar.
safkan anne babadan diskalifiye faulü olan yavrular doğabileceği gibi, dogo ile başka köpeğin kırması olduğu halde dogoya bariz benzeyen köpekler görmek mümkündür. mesela dünya çapında ünlü bir kennelin geçenlerde doğan yavrularının tekinin kuyruğunda siyah bir lekesi vardı. dogonun elde edilmesinde bullterier gibi ırklar kullanıldığından ayrıca rengi çok spesifik olduğundan bu tür faullü yavrular sık görülmektedir. peki bu köpek kırma mı demektir ? tabiki hayır. bir köpeğin kırma olduğu bariz şekilde belli değilse (forumumuzdan vücudunun yarısı siyah veya kulakları ile kafasi kahverengi olan köpekler kırmalara örnek verilebilir) sadece fotoğraflarına bakarak saflığı hakkında yorum yapmak sağlıklı değildir.
Dogomu nereden almalıyım ?
peki durum böyle iken nereden dogo almalıyız ? öncelikle şunu açık şekilde söyleyebilirim eğer imkanınız varsa gidin yurtdışından iyi kennellerden, en kaliteli köpeklerin yavrularından getirin, ülkemiz faydalanmış olur. dogo camiası olarak bu hepimizin sevineceği birşeydir, bundan eminim.
peki yurtiçinde ne yapmalıyız ? ülkemizde secereli üretim yapan belli başlı değerli üreticilerimiz var. yurtiçinde ilk tercihimiz secereli üretim yapan kişiler olmalı, doğrusuda budur. böylece köpeğinizin safkan olduğundan şüpheniz olmaz çünkü belgelidir. zaten az sayıda üretici olduğundan hepsiyle iletişime geçip gerekli bilgileri alabilir ve kararınızı verebilirsiniz.
köpeğinizin resimlerini foruma koyarak "safkan mı?" diye sormanızı gerektirmeyecek, tescilli ve sağlıklı anne-babaların yavrularından alın...
dogo ucuz bir köpek değildir, hatta gerçekten üreticisinden alınan hiçbir ırk ucuz değildir. bununda bir nedeni olsa gerek, çünkü cidden bu insanlar 2 köpek çiftleştirip paranın belini kırmıyorlar. bu iş öyle sanıldığı gibi kolay değil; bilgi, tecrübe, özveri, emek ve maddiyat ister...
belki başlangıçta 300-500 verip internetteki ilanlardan veya mahallenizdeki birinden veya petshoptan yavru almak cazip gelebilir ama uzun vadede durum kesinlikle böyle değildir. iyi bir üreticiden alacağınız yavru size ileride sağlıklı, kişilik problemleri olmayan, fiziksel olarak olması gerektiği gibi olan bir köpek olarak geri döner. mesela iyi üreticiler genetik sağlık problemleri olan veya ırkın karakteristik özelliklerini göstermeyen köpekleri üretim havuzlarından çıkarırlar. buda sizin gelecekte olası sağlık problemi yaşama riskinizi minimuma indirir. gerçekten dogo argentino istiyorsanız bu köpeği istemenizin bir sebebi olmalı. eğer bu köpeği gerçekten istiyorsanız o zaman hem fiziksel hemde karakteristik olarak dogo ırk standartlarına uygun bir yavru almanız gerekir. yok eğer fiziksel ve karakteristik olarak sapmalar sizin için çok fazla önemli değilse o zaman gidin barınaktan bir köpek alın...
bu söylediklerim bütün ırklar için geçerlidir. bugün ülkemizde rottweiler gibi değerli bir ırk kötü şöhrete sahipse veya hem fiziksel hemde karakteristik olarak rottweilerla alakası olmayan, psikolojik problemleri olan köpekler ortalıkta geziyorsa bunun sebebi başta bilinçsiz sahipler daha sonrada merdiven altı dediğimiz üreticiler ve petshoplardır. eğer dogo ırkınında bu hale gelmesini istemiyorsak (ki aslında çoktan geldi) bizler dikkatli olmalı ve merdiven altı üreticilerle petshoplara talepte bulunmamalıyız...
bir köpeğe o kadar para veremem diyenler olacaktır. paranızı biriktirin 3-5 ay hatta 1 sene geç alın ama köpeğinizi iyi yerden alın. buna kesinlikle değer... petshop veya merdiven altı üreticilerden alacağınız yavrunuzu ileride gençlik hastalığından kaybetme veya kalça çıkığı gibi problemleri yaşama riskiniz çok daha fazla olduğu için hem maddi hemde manevi olarak size daha pahalıya patlama olasılığı daha yüksektir. sevgili arkadaşlar köpek beslemek zaten başlı başına masraftır, bu işe kalkışmadan önce heleki dogo gibi bir ırka sahip olmadan önce bunu zaten uzun uzun düşünmüş olmanız gerekir...
son olarak köpeğinizi nereden alıyorsanız alın; en azından köpeğin anne babasını görün, hem fiziksel yapılarını hemde karakterlerini incelemeye çalışın, sağlık problemleri olup olmadığını, kaç yaşında çiftleştirildiklerini, nasıl bakıldıklarını vs araştırın, kısacası bilinçli sahip olun...
Show kalite, pet kalite nedir ? hangisini almalıyım ?
"CİDDİ FAULLER:
Zayıf kemik yapısı ve kas gelişimi (zayıflık)
Az pigmente burun.
Aşırı sarkık dudaklar.
Küçük, zayıf veya çürümüş dişler Eksik diş yapısı
Aşırı derecede açık renkli gözler,
Entropiyon (gözkapağı kenarının içe doğru ters dönmesi)
Ektropiyon (Alt gözkapağı kenarının dışarıya doğru dönmesi)
Fıçı veya düşük tip göğüs.
Düz kaburga yapısı.
Arka ayakların aşırı duruş bozukluğu (dışa veya içe açılanma).
Çok uzun diz yapısı
Türüne özgü olmayan yürüyüş ve hareket
Yavru köpeklerde aşırı deri pigmentasyonu (beneklenme)
Tutarsız ve değişken huy
DİSKALİFİYE FAULLERİ:
Saldırganlık
Pigmentasyonsuz burun (tamamen ya da tamamına yakın pembe burun)
Çenenin belirgin önde veya geride kapanıyor olması
Renkli göz veya birbirinden farklı renkte iki göz olması. (heterochromia)
Sağırlık
Aşırı uzun tüy
kafa hariç gövdede renkli yada koyu pafta
Kafada birden fazla pafta olması
Omuz yüksekliğinin min 60 cm altı veya max 68 cm üstü olmasI
köpekte belirgin bir fiziksel veya davranış anomalisi görülür ise diskalifiye edilir.
Not : Erkek hayvanlar tamamen skrotumun (testis torbası) içine inmiş ve normal görünümlü iki testise sahip olmalıdırlar.
SHOW KALİTE (YARIŞMA VE DAMIZLIK AMAÇLI) ; YUKARIDA Kİ CİDDİ FAULLER VE DİSKALİFİYE FAULLERİNDEN BARINDIRMAYAN KÖPEKLERİN TANIMLANDIRILMASI İÇİN KULLANILIR.
BREED KALİTE (DAMIZLIK AMAÇLI) ; DİSKALİFİYE FAULÜ OLMAYAN FAKAT CİDDİ FAULLERDEN 1 YADA DAHA FAZLASINI BARINDIRAN KÖPEKLERİN TANIMLANMASI İÇİN KULLANILIR.
PET KALİTE (EV KÖPEĞİ) ; DİSKALİFİYE FAULLERİNDEN 1 YADA DAHA FAZLASINI BARINDIRAN KÖPEKERİN TANIMLANDIRILMASI İÇİN KULLANILIR. DAMIZLIK DEĞERİ YOKTUR.
Bu sınıflandırmalar, üreticilerin alıcılarına yavrunun kalitesini belirtmek için kullanılır... "
yukarıda da söylediğim gibi safkan anne-babadan diskalifiye faulü olan yavrular doğabilir. bu onların safkan olmadığını göstermez. yarışmalara vs katılmayacaksanız, dogonuzu avda kullacaksanız veya bana dost olsun yeterli düşündesindeyseniz bu yavrulardan almanız faydanıza olabilir*. fiyatıda çok daha uygun olacaktır. yalnız bir hatırlatma; diskalifiye faulü olan köpeklerden ileride yavru almamalısınız. eğer köpeğinizi damızlık olarak kullanacaksanız veya yarışmalara katılmak gibi bir amacınız varsa, amacınıza uygun yavru almalı ve ona göre yetiştirmelisiniz...
* "yarışmalara vs katılmayacaksanız, dogonuzu avda kullacaksanız veya bana dost olsun yeterli düşündesindeyseniz bu yavrulardan almanız faydanıza olabilir. " diyorsunuz, peki o zaman merdiven altından dogo alalım, aynı şey değil midir ?
hayır değildir. yukarıda detaylı olarak bahsettiğim gibi, merdiven altı üreticiden alacağınız yavruda sağlık, davranış vb birçok sorunla karşılaşabilirsiniz. ayrıca yavrunun dogo olduğunu da kimse size ispatlayamaz.
www.vonlegal.com
